Geçmişimizle ilişiği kesmemek, onları okumak, okuyarak daha da tanımak, bilmek en güzel saadet tadlarımdan.. Şiir âlemimizde de eskilerin, yeniler kadar tadı var bende.. Onlara nazîre de ayrı zevk!
Bu şiir Fikret'ten bir Nezîr'e:
Sen kim gelesin meclise bir yer mi bulunmaz?
Baş üzre yerin var!
Gül goncesinin kûşe-i destâr senindir;
Gel ey gül-i rânâ!
Mef'ûlü & mefâîlü & mefâîlü & feûlün..................(Arûzla bir 'müstezât')
( - - .) & (. - -.) & (. - -.) & (. - -) ..............(Bir uzun, bir kısa mısra)
Mef'ûlü & feûlün
( - - .) & (. - -)
Bu şiir de benden bir nazîre:
Sen gelirsin de meclisimize mümkün mü bir yer olmaya?
Başımızın üstünde bir yer ara!
Gül goncalarının yerleştirildiği mûtenâ masaya;
Arz-ı endâm et, gel ey gül-i râna!