İnsan bir umut mudur? Benim; budur umudum...
Ümidim insan olmak; insanlıksa hududum! ...
Gönül; bak ki, sende, ben ne gördüm? Bilebilsen:
Sen; şafaktan nur topu, bekleyenlere ihsân...
Bir hâneye, ümitle gelen bir efsâneydin...
Heyecanla beklenen hazîne, haseneydin! ...
Bir müddet elden ele âdetâ bir kelebek;
Zaman zehir zemberek, sen oldun koca bebek! ...
Lâkin zaman çok haşin, senin de bitti işin;
Okulun, akadaşın, insanlar daha haşin! ...
Hepsi çıktı karşına, dert katıldı aşına,
Bir de, gurbet taşına; kaldın yalnız başına! ...
Rüyâ mıydı; hakikat? O naz, o hülyâ! ... Hey hât! ...
Bebeklik ümidiymiş; insanlıksa, ne hoyrat! ...
Anladın; en sonunda, sezdin işin sırrını
Yaşadığın dünyada; riyâyla, taksirini...
Ve birden, sen oldum ben; aradım iksirini;
Gönlümde gizlenen, tek, ümmîdimin sihrini! ...
Bir melek yoklar idi, ömrümde sık-sık beni;
İnsanlarsa, ürkerdi; duysa,O`nun ismini! ...
Neden; bilemem, bana, O, hep sevimli geldi?
Ümmîdim kırılınca, gönlüme ümit verdi...
Söz; toprağa gelince, bana, hep, şunu derdi:
Seni, ben alacağım; unutursun her derdi! ...
Orda Nekîr ve Münkir; benden öğrenir vîrdi
Diye, Azrâil, bana, Ordan, çok sırrı verdi! ...
Bu sırla, birden, sanki, bir kabirden silkindim;
`Kamusal` kabir denen bu kabirden irkildim! ...
Meleğim; inanmazsın, ama, sana muhtâcım;
Şu rûhsuz, hor kabirde; sen benim gönül tâcım...
Belki, inanmazsın sen; ben yemini de sevmem! ...
İnan! Yemin ederim; yeter ki, sen, gel hemen! ...
Hayatım boyunca hep, bu hisle muntazırım;
İnanmazsan, gel de gör! ... Vallahî! ... Ben hazırım! ...