Şaşkınlığımın yelkovanı
sürüklüyor sıkıntı iklimine
mazideki izlerin takibinde
dallarım kanıyor
her şeyi örten uzun akşamlarda
yeterli bulduğum huzurum nerede
nerede yangın çağında
avuntu huzurum
Ey aşkların sızdığı ufuklar
kalabalıkların uğradığı caddeler
ey umursar yaftalı
ciddiyetsiz suratlar
neden sesime dönerim
sağırlığınıza çarparak
Rüzgarım da küstü
uğultusuyla şafağını bekliyor
ve kirpiklerimden bir yağmur yağar
akşamın ellerine
olsun bulunduğum mekanlarda
arsız dertler çıksın karşıma
Artık coşku kırıntılarını toplamaya alışkın
hayat dilencilerinden olmayacağım
Ey can!
ey koca kentin yalnızlığını
yalnızlığı sanan!
ey mutsuzluğu mutluluğuna bulaştıran!
sendin bana
`Hüznün rengi gridir
umuda son perdeler çekildiğinde
biter insan.` diyen
Bak sustu yağmurum griliğiyle
kirpiklerimde aydınlık tohuma durur
miadını doldurdu suskunluğum
çıkarıyorum kederin resimlerini
günlerin albümünden
bana ait olmayacak her şeyi
sınırdışı ediyorum.