Her öğünün tedavüldeki buyruğuydu
dağıtılacaktık kum misali
tepinip durduğunda müfrezeler göğsümüzde
morlar giydirdik iyimserliğimize
Ari
Arya`ydın
menevişlenirdin yazgımızın kıvrımlarında
orada gördüm
ıslak bir ışık vardı kanatlarında
inzivaya çekildiğin notlar
ve usanmadan üstüne kapanansürgünlerle mimledin
alnı artık bizde lekeli
lanetlediğimiz bu yüzyılı
kudurgan küfür seansında
yaslanırdım pürüzsüz saflığına
korkuya kaygısız duldalarda
ilerledikçe borçlu kalırdım
ürküntüsüz bir yolculuktun içimde
yüreğinin kıskacında kaldı
aldatışa gazel okuyan dostluklar
bilinmez yerleri askılara kaldırdığın sefaların
açlığın beslendiği sicilinde
köreldi dişleri en suzani ezaların
erliğin amentusundabelgilerin görünmeden
kim diyebilir erken bir çığlıktın
duyulmayacak olan
K İ M? ! ! !
kara suların kıyısında çölle kelepçelenenler
bir geldi
pir gitti
kusuru kusursuzluktu dediler
köprüydü meyveye duran tazeliğin seherde
uğultulu tenhalıkta konuşmayı öğrettiğin volkanlar
uzanıyorsun şimdi
yönün YALNIZLIK`tır çarmıha gerilen
yüzünde....ebediyetlemumyalanmış bir huzur
uzanıyorsun....