Hayat zormuş!
Düşündüğümden çok daha fazla...
Acımasızlığını, sertliğini sonradan gösteriyormuş.
Keskin dişleri zorlukların, seni korkutuyormuş.
Ama hiçbir keskin diş, kırılmaz değilmiş,
Ve hiçbir zorluk, sen istersen, yenilmez değilmiş...
Her yeni gün, yeni bir macera, yeni bir oyunmuş.
Bölümleri geçtikçe gün gün, yükseldikçe oyunda,
Daha da zorlaşıyormuş.
Asıl bitti dediğin anda oyun başlıyormuş...
Ve oyunda sadece bir hak tanınıyormuş...
Bazı şeyleri başarabilmek için zorluklarla savaşmak,
Ve geçmişten yardım dilemek gerekiyormuş...
Evet arkadaşım! Geçmişin sana yardım ediyormuş,
Ve kimi zaman da en büyük düşmanın, geçmişin oluyormuş...
Şimdiyi dikkatli yaşamak,
Adımlarını atarken bastığın yerlere bakmak,
Basacağın yerleri bilmek,
Ve atılan adımların silinemeyeceğini öğrenmek gerekiyormuş...
Keşke sözü, hatalarını en iyi şekilde ifade ediyormuş,
Ve hataların çoğaldıkça, keşkeler daha da senin oluyormuş...
Bazı şeyleri terkedemiyormuş insan...
Çekip gidemiyormuş arkada bırakıp.
Gitse bile bir gün, anılar rahat bırakmıyormuş.
Bir kısa mesaj, ömrü uzatabiliyormuş.
Ve bir kelime, hayatı altüst edebiliyormuş.
Üç nokta, çok şey ifade ediyormuş aslında...
Terketmenin söylemesi kolay, yapması zormuş...
Özel olmak insanların kalbinde,
Hayattaki en önemli idealin olabiliyormuş.
Dertler, dertleri izliyor,
Birinden kurtulsan, diğeri geliyormuş...
Sevdiğin insan, eğer sahiden sevdalıysan,
En değerli varlığın olabiliyormuş...
Hayat zormuş!
Düşündüğümden çok daha fazla...
Dikkatli yaşandığında çok şey öğretiyormuş.
Ve öğrettiklerini ileride uygulamanı istiyormuş...
Ateş de buz da el yakıyormuş...
Hayat, zor bir oyunmuş...
Oyun bitse bile bir gün, unutulmuyormuş...
Musa Özsoy