El salla taşlığa soyunan güneşe
Dere ile akan dolunaya
Ya da erotik duruşuna incirin
Çardakta buluşmanın günahına
Dişlerinden okunmalı sevincin
Hamarat bir kadının koynundan
Dökülen yaz meyveleri
Gibi yaşamın içerisinden
Bir sözcük edin ve çoğalt boyuna
Ah öyle ya bak unutmuşum
Bir de ölüm var arada
Yorgun kokusuyla bağbozumu
Ya da kuşların giz yolculuğu
Gülümse dudağındaki ısırığa
Yüreğindeki tırnak izine
Gençlik dediğin de ne ki? Olsa olsa
Turuncu kokulu kır çiçeği
Düşlerinden okunmalı gönencin
Ah öyle ya hatırladım, bir de
Gül bozumu var arada
Ya da perilerin güz yorgunluğu.