Günüm fırtınalı bir mart gecesi.
Savrulurum bir öteden diğerine.
Acep mümkün ola mı
Acısız uyanmak ölüm seherine?
Kana bulanır geceler,
Rüyalar katıksız kalır.
Bu ağaçta kuruyan yaprağı,
İsimsiz, hoyrat rüzgarlar alır.
Kısa sürer sanıyorken hüznüm,
Sonun başlangıcını belirlediler.
Sinsice ufkuma dalan yanılgılar,
Gemilerini zihnime demirlediler.
Göz ki gördüğüne meyletmiyor,
Çok incinmiş yaralıdır ruhum.
Nerde, nerde yüce adalet,
Neden böyle huzursuzum?
Sesin öyle kibirliydi ki bir gün,
Seni duyunca sessiz kaldım.
Maskesi düşünce meleklerin,
Yıkıldım, kendimden utandım.
Gamzelerin, ışıkların yalanmış.
Al da götür benden seni.
İstediğin renklere boya,
Bana uzak yalan gözlerini.
Ben yokum artık bu uykuda,
Özüm bedenime küsmüş.
Sen ne anlamışsın ki,
Can yanmış yada üzülmüş.