kağnılar yürüyordu
geçeleri yayla yollarında
öküzlerin boyunlarında
gurbetliğin ağır vebalı
ağır ağır ilerliyorlardı
çınğırak sesleriyle
hasan emmi siğara içiyordu
bir delikanlı türkü çığrıyordu
kağnılar yürüyordu yaylalara
nazlı bir gelin gibi
henüz motor sesleri
düşmemişti bu yollara
su başlarında mola vererek
kağnılar yürüyordu
kağnılarımız bizim olan
kurtuluş savaşında
cephelere ikmal taşıyan
canakkalede afyonda
yanımızda olan
tarihe tanıklık eden
destan yazan kağnılarımız
yürüyorlardı yayla yollarında sesiz
kaderleri gibi yalınız