ellerim kalem tutan ellerim
ellerim kelepceli şimdi
ayakların pranğalı
umutlarım düşüncelerim
gençliğim soğuk betonlarda hapis
vurğun yemiş sol yanım
üşüyorum haziran gecelerinde
tohum gibi düşnüşüm toprağa
goncaydım açmadan soldum
gül olmadan yapraklarım kurudu
dört mevsimim hazan şimdi
evim cok uzaklarda kaldı
yar koynunda sabahlamadı gönlüm
on yedisinde durdu zaman
korkuyu tanımadım
genceçik yüreğimde
ama korku saldım yüreklere
darağacın gölgesinde
güvercinler ucarken
el saladım hayata sabaha karşı