benim doğduğum yerde
kuşlar alçaktan uçardı
yüksek binalar yoktu
çeşmeler dışarıda akardı
genç kuzlar
çeşme başında sevdalınırdı
düğünler harman yerinde çalınırdı
herkes omuz omuza el elle
halaya durar idi
olkestıra yoktu
davul zurna çalınırdı
kulakları sağır ederçesine
benim doğduğum yerde
yalan ihanet yoktu
herkez bir birini tanırdı
utanırdı kızarırdı
burada karpuz ilem
domates kızarıyor
onunda vakti geçtimi çürüyor
doğruca çöpe
buraların insanlığıda çöplük
onun için çöplükleri patlıyor