çoçukluğumu doya doya yaşadım
karda koşarak kızak kayarak
buz üstünde aşık oynadım
paten kaydım üşüdüğümde
ahırın sıçaklığında ısındım
sobanın fırınına kartol atıp pişirdim
tandırda salandım közde çay yapıp içtim
çelik çomak güverçin taklası
birdir bir oynadım
mendil kapmaça halat çekmeçe
uzun çayırlarda harmanda top oynadım
çember çevirdim saklanbaç oynadım
işim şehir kirpitle oyun oynadım
bu anlatıklarım sana yabancı
geliyor çoçuğum benim zamanımda internet yoktu
ölümüne dosluk vardı biz
yaşamı sanalda değil gerçekte paylaştık