Sen, karanlıların dolunayı
Bense bir dolunay âşığı
Sen, on sekiz bin âlemin reisi
Bense kapında bir sokak kedisi.
Ey Rasul! Duyar mısın nâramızı?
Duyar mısın duâmızı ve günahımızı?
Ashâbın gecemde açan yıldız
Ben, Senden uzakta yapayalnız.
İnsan, insandan tiksinir oldu
Senin gösterdiğin yoksa bu yol mu?
“Hâşâ” dedim Senden utanarak
“Gel Yâ Nebî! ” dedim gönlüm yanarak.
Günahımız saymakla biter mi dersin?
Sen, “ümmetim” der; başka bir şey demezsin
Sende yaşadın bu hayatın sinesinde
Benim çilem ne ki; seninkinin gölgesinde.
Bir hediye bıraktın ümmete nûrdan
O, ne büyük rehberdir adı; Kur'an
Sünnetinle taşıdın yaşama İslâm'ı
Bize birleştirici bıraktın selâmı
Seni görmek muradım, rüyâda
Şefaat et, Ey Nebî! Aciz ademoğluna
Çepeçevre sarsa Beni varlığın
Yokluk imiş meğer, âlem sandığım.
Sen, Habibullah'sın yanı başımızda
Karanlılar aydınlandı ay ışığında
Sen, karanlıların dolunayı
Bense, bir dolunay âşığı.