Kalk İstanbul! ..
Kalk şimdi ayağa
At üzerinden ölü toprağını
Dağıt üzerinden kara bulutlarını
Arın üzerindeki kirden
Yıkan gök mavisi Marmara'da.
Ve yeniden açıp ellerini
Ve yeniden açıp gönüllerini
Bas bağrına, bas bizi! ..
Biz sensiz olamayız ki! ..
Kostantiniyye'den, İstanbul'a…
Döndüğün günkü gibi kalk şimdi.
Fethin âşkıyla…
Coştuğun günkü gibi coş şimdi.
Taşlarını değil, gönlünü fethettiği gibi Fatih'in
Sende, bizim gönüllerimizi fethet şimdi.
Gönüllerimiz senden uzakta
Gönüllerimiz elemde, yasta
Gönüllerimiz işgal altında
Fatih'in âşkına
Allah'ın âşkına
Kalk İstanbul! ..
Kalk ayağa şimdi.
Ayasofya, Süleymâniye, Sultan Ahmed'in ile
Eyyüp Sultan'da peygamber nefesin ile
Hazarfen'in, Sinan'ın, Akşemsiddin'in ile
Kalk İstanbul! ..
Kalk ayağa şimdi.
Kalk ayağa şimdi İstanbul! ..
Dindir, yüreğimizdeki acıyı
Gözlerimizden kan yaşını
İndir, üzerinden şehvet tacını
Kır, sana ahlı-vahlı şiir yazan kalemleri
Sustur, sana ağıt yakan dilleri
Yak yeniden umut ateşini
Ve kalk yeniden İstanbul! ..
Kalk ayağa şimdi.