Sen, benim ilkbaharım.
Kalbimi ısıtan güneş ilk seninle doğdu yüreğime
Masmavi gökyününü ilk seninle seyrettim, özgürce
Doğada açan ilk yeşillik gibi yeşerdin içimde
Seninle tomurcuklandı aşkım, ilk sende çiçek açtı
Hayata merhaba deyip, ilk ayazı seninle tattı.
Sen, benim ilk güneşim
Sen, benim ilk şiirim
Sen, benim ilk sızım
Sen, benim ilk aşkım
Hoşgeldin ilkbaharım.
Sen, benim yazım.
Sıcaklığınla hayatımı, tüm varlığımı saran oldun
Sen, ilk yavru veren ana, ilk meyve veren dalım oldun
Aşkınla buram buram kavrulurken, bir tas suyum oldun
Ey yâr! Hayatıma can katan cansuyum, eşsiz güneşim
Sen, ömrümün sonsuz aşk ateşi, kadınım, yârim, eşim
Sen, benim olgunluğum
Sen, benim sonsuzluğum
Sen, benim alın yazım
Sen, benim kadınım
İyi ki varsın nurlu yazım.
Sen, benim güzüm.
Yüreğimde ilk ateşi yaktın, varlığımı sen ısıttın
Hep beni yeşertmek, hep beni yaşatmak için yaşadın
Kıymet bilmeden yordum seni, sende suya hasret kaldın
Hiç hissettirmedin yorgunluğunu, hep güldün yüzüme
Sararıp, solarken dahi bereket yağdırdın ömrüme
Sen, benim hasta yanım
Sen, benim ince sızım
Sen, benim solan yüzüm
Sen, benim yaşlı gözüm
N'olur gitme hüzünlü güzüm.
Sen, benim kışım.
Sen gidince aklar düştü üstüme, her yanım bembeyaz
Ne şiir kaldı şimdi, ne söz, ne de nağme çalan bir saz
Herşey gitti seninle, ne yana baksam hep beyaz, hep beyaz
Son demlerini yaşıyorum ömrümün, sana geliyorum
Kara toprakta kalsın bedenim, vuslata gidiyorum
Sen, benim en saflığım
Sen, benim beyazlığım
Sen, benim ilkbahar, yazım
Sen, benim güzüm, zemher ayım
Dört mevsim yaşadığım AŞKIM!