EŞKİYANIN ELLERİ, FESLEĞENLER VE KANAYAN
Eşkiyanın elleri, fesleğenler ve kanayan
Sesinden öpemedim, dokunamadım gülüşüne, yüzünle uyandım da
Serseri bir güneş, çıplak ayaklarının hiç basmadığı bir balkonda
Pervazına, teneke kutularda fesleğenler, filbahriler dizmediğin
bir pencereden elbette eksik görünüyor Ankara. Ne yapsam
onarılmayan kırık bir gök, gri bir gürültü Sevgi Sokak. Aşklar da
Yaramı öpüyorum, o hep büyüyen yaramı
dudaklarda... boyunlarda...
Öpemedim gülüşünden, dokunamadım sesine, uyandım da yüzünle
Neredesin nerede? Bir fotoğraflardasın, bir düşlerde
Kırılma noktasından uykuların savrulup yiten bir tülde. Çırpınan
pencere, uçuşan kent, kanayan ülke, uyuklayan kapı kolu, ağlayan
balkon, çıplak ayaklarının bir kez olsun basmadığı
Bunlar yaramazın, eşkiyan, en küçük oğlunun elleri
seni özlüyor fesleğenleri okşadıkça