Göründüğü gibidir dünya
sergilenmiş beş duyumun
ve seninkilerin önünde,
benimkilerin kıyıları olan.
Değil bizimkisi
ötekilerin dünyası:
Aynısı değil.
Ben yatağıysam suyun,
seninle ırmağız ikimiz
derinleştikçe daha
usul ve kıpırtısız görünen.
Görüntüleri yaşamın:
aynı anda ulaşır ikimize
ve kendimizi bırakmış bulur bizi,
ikimiz birden aynı ritme.
Ama her şey bizim
kendi çılgınlığımızdan doğar.
Hava, onu soluyan
yüreğimin büyüklüğünde
ve güneş sanki ona
meydan okuduğum ışık gibi.
Gözümüz görmeden kimseyi
hep karanlık hep gönülsüz
yalnızca içimize çevirdik bakışı
en içerdekini görmeye.
Çaba ve aşk gerektiriyor
seni böyle benimle görmek;
nasıl birlikteyse suyla kum
hep bir arada, öyle görünmek.
Ne kimse beni gerçekten görecek
ne de kimse benim gördüğüme benzeyecek.
Göründüğümüzden bir fazlasıyız,
düşünebildiklerimizden bir eksik.
Başımıza gelenlerden biri
fark edilmeden gelir geçer.
Ne kimse gördü bizi, ne de biz
kimseyi, görmeyen gözlerimizle.