Son nisan yağmuruyla yıkanmıştı
Uyandığımda İstanbul.
Sen miydin açık penceremden içime çektiğim?
Gök, ya kendine arkadaş aradığından
Ya içimi de kapatmak istediğinden
Külrengi bulutlarla örtünmüştü.
Nerden bilecekti ki?
Ona gereksinimim yoktu.
Aklıma her düşüşünde
Gözlerin oturur gözlerime
Masmavi bir gökyüzü açılır önüme…
Öyle de oldu gene
Parmaklarıma dolaşan azıcık saçlarından
Usulca çekip kendime
Soludum seni derince…
Niye hala her hücremde varsın?
Anlamasam da bunu
Demek hoşnutum ki bundan
Yaşama sevinci kuruyorum
Seninle hep yeniden.