Yaşam
bir trense nasıl
sevgi de öyle
bir uzun yol yolcusudur
_gerçekse_
ara durakları bilmez
son duraklarda hep
O da
zorunlu olduğundan iner
her ara durak bir ayrılıktır
çokçası ölüme benzer
bunu her yolcu bilir de
birileri hep iner gene de
her ara durak bin anıyı
hep aynı adı taşır genellikle
'Umut Durağı'ndan binenler
'Yazgı Durağı'nda inerler
belki bu yüzden-kimbilir-
bir kez olsun biner herkes
belki bu yüzden yanlışlıklar
ki yazgısını kendi belirler herkes
her durak bir erişmedir
herkes bunu da bilir
bilir de kimse söylemez kimseye
umar yalnızca.Ben bile...
ya o tren hiç geri dönmez
ya herkes memnun bilinmez...
her ne hikmetse
kimse bindiği durakta inemez
bir elin parmakları kadar
daha az belki
bir Kerem, bir Ferhat, bir Mecnun
bir METİN YALTI belki...
birileri ya hiç binemez
ya da bindikleri durakta iner
bir Aslı, bir Şirin, bir leyla
bir AYLA YALTI (MERİÇ) belki...
sanki hep birinci mevkii de
yolcudurlar ki onlar
hemen herkesçe tanınırlar