Seni hiç böyle görmemiştim
Akşam üzeri seni düşlediğimde
Suskundun,
Bazı, bazı imgeleyişimde
Biraz sen
Biraz gözlerin
Hep konuşurdu..
Ben seyrederdim sessizce...
Yeşile çalardı gözlerin gözlerime değdiğinde
yosun yeşiline biraz
Deniz kokardın hep
İçime, içime çekerdim sessizce...
Adın yoktu
Başak olsun isterdim
Sarı saçların olduğunu sanırdım
belkide bu yüzden
Dolgun başaklar gibiydin hep gözlerimde
Okşamak gecerdi içimden sessizce...
Bazen konuşmanı isterdim
Sabahın doğuşundan,gün batımına dek
En önemlisinden,en basitine kadar
Her şeyden
Biraz senden
Biraz benden
Geçmişten, bugünden ve gelecekten
Kavgalardan sevgilim, kavgamızdan
sevilerden, sevgiden, sevgimizden
Yaşamdan...
Satır aralarına gizlediğin sözlerinde, sessizce...
Benliğime yer etmiştin
Ne aradığımı bilip bilmeden
Yüreğimin zulasını karıştırdım
Sen geldin birden ellerime
Sevindim ama çok sevindim,sessizce...
Olmazsa olmazların çoktu
Niye? diye de sormazdım.
Gölgeler gelirdi gözlerine bazı
Karanlık denizlere dökülürdü yüzün
Usundan geçenleri bilmek isterdim
İçim burkulurdu belli etmezdim
Seyrederdim bir kenarda, sessizce...
Bir şeyler var biliyorum, adlandıramıyorum
İçindeki tanımlıyamadığın boşluk
Çözümünde zorlanılan sorular gibi
Tedirgin ediyor sürekli seni..
Çözümün bir parçası belki de konuşmak
Sense, konuşmak sözcüklerle oynamaktır
Ben sayıları bilirim der, kaçınırdın bundan
Soramazdım hep bu yüzden
Ayrılık acısı neden üslü sayılar gibi büyük?
Kaç rakamla yazılırdı Aşkın Karesi?
Yanıt beklerdim sessizce..
Oysa biraz daha derine insek
Kalmasak böyle ikimizde sessizce
Çözeriz her soruyu, sorunu
İçtenlikle ve sessizce...
Konuşabilirsek eğer dilimiz döndüğünce