Güzel olan İstanbul'a dönüşlerdir her daim
Onun için bile Ankaraya gelinir.
Yolun düştüyse İstanbul'a
Salacak'ta Erzurumlunun kahvesinde
Tavşankanı çayını içmişsindir Kız Kulesi'nin
Güneşle Moda'da batmışlığın da varsa eğer
Kavaktaki balık sofrasında
Şarkılar, şiirler dinlemişliğin de olmuştur.
Balkondan el salladığını sandığında olmuştur
Adalara bakınca Dragos'tan
Ne çok düşmüştür aklına kim bilir
Samatya, Kumkapı, Galata Köprüsü, Nevizade
Omuzlarının nasır bağladığını sanmışlığın da vardır İstiklal'de
Motor sesleri ve martıların alıp seni
Üsküdar'dan Beşiktaş ‘a taşımışlıkları da
Yakamozlar dökülürken sulara
Kendini Boğaz'da bulmuşluğun da...
Kuşbakışı seyirlerinde olmuştur
Halice bakan teraslarından İstanbula
Piyerloti ile tanışıklığın olduğunda
Gülhane Parkında kâğıt helva paylaşmışlığımız olmuş muydu?
Sarayburnu'nda buz gibi bira yudumladığında
Köprüde balık ekmek
Sarıyer de börek yerken
Hatırladın mı kimleri geçirdiğini aklından?
Şampiyonda kokoreç, Beykoz'da paça yedin mi peki?
Sapa kalıyor dediğime bakma sen Ankaralı
İşin bahanesi bunlar
Sana gelmek
İbadet gibi bir şeydir belki de...
Ondandır bil ki uzak duruşum
Hele bir bayram geçsin
Atatürk'e uğramayalı da çok oldu
İstanbul'u özlemek için olsun
Seni görmek
İstediğin şiiri yazmak için olsun
Geleceğim Ankara'ya
Hiç İstanbul özledin mi sahi?