Ten kokunu tenime, gece rüzgarı taşır.
Ilgıt, ılgıt esip de , öyle gel gecelere...
Sığınacak yer yoksa, sana sinem yaraşır.
Gündüzlere küsüp de, öyle gel gecelere...
Gözlerden ateşlenir, sevda bir kurşun olur.
Suya eğilirken de, güzel ceylan vurulur.
Sevdalandın bir kere, söyle nasıl durulur,
Yalnızlıktan kaçıp da, öyle gel gecelere...
Sığınmışız bir kere, gök kubbenin altına.
Yalnızlık akkor olur,içte eser fırtına.
Sevdaların yakarken, varmaz mısın farkına.
Alev,alev yanıp da, öyle gel gecelere...
Mevla aşık olana,güçlü bir sabır versin.
Ayrılık ateşine, dayanılır mı dersin.
Yemeninin ucuna, sevdanı düğümlersin.
Düğüm, düğüm çözül de, öyle gel gecelere...
Yürekte bu haykırış, hançer de çığlık varken.
Sinende olan ateş, seni durmaz yakarken.
Gözlerdeki özlemi, ay ışığı yıkarken.
Işık ,ışık süzül de, öyle gel gecelere...