MAVİYE MEKÂN
yolumu kırıp dar odalar içinde kaldım
ipek yolunu serdin sıcak kavrulmuş tenin kaldı
bu kadar güzel durduğun denize baktıkça
kaldı kirpiklerim sırtında yaşanmış günlerin
hangi mavinin avlusunda soluksuz söyle
göster beni bıraktığın bu duvarları ören çakıl taşlarını
talanı görmeden içini okşayan kumları şimdi söyle
şaşıyorum şaşırıyorum
bir göçebe gibi biriktirdiğim koyuna
öylece dolaşıyorum denize dağıtmadan
tenine şaşıyorum
güz denizinin sürüklediği kırık hançeri
hiçbir maviye mekân olmadı biliyorum
bunu da biliyorum...