bu şehrin koynunda süzülen benim
çığlığım kırbaçlayan geceyi
tükenmeyen, kırılmayan
neden hep sedef kakmalı bıçaklar
neden derviş ahı gibi bir bordo gül
neden gümbür gümbür süzülüşü dudaktan
evet biliyorum siz de düşkünsünüz maviye
biliyorum bordo gül kanı anımsattı
soldu çiçeği şarkınızın
ama nasıl söylemeli
bu şehrin koynunda süzülen benim
ister kan olur otururum gözlerinize
ister kör kurşun sokaklarda
bu şehrin koynunda süzülen benim
ne kadar gizleseniz de adımı mektuplarda
tüm fotoğraflarda varım
bir ucu kırık biraz mahzun
çünkü bu şehrin koynunda süzülen benim
benim kuyruklarda sizi bekleyen
her an her yerden çıkan
karanlık köşelerde
gecenin içinde
ve her kapının ardında
benim sizi bekleyen