Üç mandal karşılığı değiştirdi bir kadın yağmurunu
adam ortada bıraktı çalıştığı yorgun ellerini
misketini gözlerinden çıkarıp toprağa attı
çoçuklardan teki
İki tramvay geçti kentin gamzelerinden
unutulmuş rüzgarların sesi ile
Mavi koynuna aldı kızılı
söylemediği ne varsa
ne varsa kursağında çakılı
onlarla birlikte
Köpüklerini ihanete açtı birahane
bilirdik evet ya
sarhoş ıslak köpekler sofrasında
ya ihanete dönülünce
ya ihanetle dönülünce böyle içildiğini
Tenini kilitledi güneş
sönük mevsimler gibi
Çıkmaz sokak kendini bıçakladı
polis telsizi anonsu kırağı tuttu
ismi üzerinde
meydanda otuz beş öü yaş bulundu
Ekmeğin sıcaklığı
yanına çöktü tasın tarağın
tas, tarak
ve bir ekmekti üzerine titrenen
İki vapur bileklerini suya değdirdi
unutulmuş dalgaların sesi ile
Üç mandal karşılığı değiştirdi bir kadın yağmurunu
adamın biri ortada bıraktı çalıştığı yorgun ellerini
misketini gözlerinden çıkarıp toprağa attı
çoçuklardan teki
En karanlık lunaparkta
en zifiri altıkarınca
ortası dönen düş, düş&ündü
neydi üstümüze bu yağan karmaşık gök
ne bu
parçalanıp yere düşen aynalı suretler diye