erken bir ihtilaldir aşk bütün ayrılıklara
dağılan gök değil bazen ırmak yatağı
bir köpek bile dağıtır bu bulutları sesiyle
ki rüzgardan önce kentler savrulur
dağılmış resimlerde yatar sevdiklerin
yeniden bir rüya görme vakti dersin
toprağını bırakmayan bir tek ölülerdir
varsın yaşam biraz da anılarla yeşersin…
allahıma küstüm inkar değil arabesk belki
erkete düşleri bırakalı çok zaman oldu
gelmese olurdu hani yağmur yine yağardı
ayak bilekleri desen gözleri kadar dardı
saçlarında efsun tanrıçaların ağıdı
yıpranan rüzgarlardan sanki sökülüp gelmişti
aslında yazılmak için tutulan bir kalemin
belki de kırılan en içli ve en matemli sesiydi...
devasa limanlarımız yoktu ve serüvenci sular
bir kibrit kadar sönen sevinçti kalan bize
ve kör kütük kayalarda sızarken martılar
şafaklı günlere tebessümce inkar
ay ışığına mezar
şavktık…
biz caddelere değil
biz bize kalabalıktık…
I.
yağmurlar serin serçeler neylesin
neylesin hançer kınına küs geceyi
bir ırmakta binlerce insan sesi ağlar
öyle demişti bir bilen sözden öncesi
dökülen çınarlar servilerle tutuşmuş
dağıldık kan şafak söken
tütsü sesi…
yani sevdiğim
ömür dağılmış bir nefestir sürgüne
hikayesi ney soluğundan yaralı dağlar
sakınırsa ceylanını bir koyaklar saklar
ateşlerini çobanların bilmediği
süngülerin tohum etmediği
dağlar…
neden böyle her film sonrası ağlamaklı kaldırımlar
ezber bütün kahramanlar mağlup bu kıyıda
böyle cebimde tabanca sıkacak ses mi yok
sarhoş sahilinde bin cinayetken
yazgısı şikayetlerden bir tek şişe bile yok…
yeniden kuşatılmış duvarlara dönüyorum
yazısı rivayetinden bozuk masallara
kederi avuntusundan beter ağıtlara
bir başına istasyonlara
dökülen ağaçlar kadar çıplak
bütün o hüzzam makamlara…
hicran mı demiştim hangi meyhane bu
sendeleyip duran ve köşelerde ışığına bela
aksak yan gözle bakan masalar dağıldı
söndü yakamozlar ay ceketimize çarptı…
yani sevdiğim
hayat serpilmiş bir tohumdur döşüne
mecrası deltasına kanayan nehirler
sonrası yamaçlarına küsmüş köyler
yani sevdiğim biz derdimize hünkar
dermanı kan yorgunu
merhabaydık…
biz mahşere değil
biz sorgulara kalabalıktık…