Ölümün yaşı olur mu şair ölüm hep karşımda
Titreyen parmaklarımda, çarpan kalbimde ölüm
Oyuncaklarım kırılınca yaşadım ilk ölümü ben
Son ölüm ruhumla eşya arasında
Saçlarımda yeni bir ölüm gülümser aynada
Ellerim bir hüzün tekkesi, bir korku şaşkını
Dudağımdaki cıgarayla son mısra buluşurken
Ölümün yaşı vardır şair eylül tam zamanı
Bir ikindi yağmuru bir bulutsu özlem
Düşer yüreğimin tam orta yerine
Öyle ağır ki sırtımda dünya yükü
Saklanırım ölümün gözbebeğine
Ben bozkır çobanı yufka yürekli yolcu
Asa'mdır kelimeler inci dizerim satırlara
Ölümün bir nakşı eksik kalsa irkilirim
Zaman ölümle kardeş, koyun koyuna
Eylül tam zamanı, ikindi yağmuru ritmidir
Şaşkın sarhoşlar doğururken varlık yanılgısı
Benim ölümüm yaşama çabasında
Gizlediğim son düğün, ilk göz ağrısı