Aynaya kaçan çirkinin bindiği beden atını
Sonsuzluk kervanına katan sendin efendim
Değişen her hüzne bir yer açmak için
Günahkârdan değil günahtan kaçan sendin efendim
Bir kadının saçlarına düşen haz bimecâlini
Uçurumun kenarında tutan sendin efendim
Yanmadan yâre varılmaz dediğin
Dünyayı bir pula satan sendin efendim
Biz kimsesiz ve yersiz yurtsuz kullara
Sığınılacak tek vatandın efendim
Yusuf'a kuyu diyen kara gözlü zalimi
Hükümdarken bağışlayan sendin efendim
Zindanlarda yusufçuk kuşlarıyla birlikte
Gökyüzünde yıldızlarla yatan sendin efendim
Milletinin imanını görmek için selamette
Bu dünyada gariptin ve ahrette efendim
Zindanın bir medrese ateşin gül bahçesi
Dünyalığın bir sepet yarısı kitaptı efendim
Kurunu vustadan arta kalan cahillere
Üç yüz yıl sonrasından bakan sendin efendim
Üflemekle söner mi senin hadim olduğun nur
Süfyan nefesleri korkutan sestin efendim
Dünya bir yana seni seven olmak yeter
Korku gününde bu korkuluya bir nefestin efendim
Zalimler için yaşayan cehennemin
Yarısı boş kalır sendeki şefkatten efendim
Eteğinden tutayım isterim ne yer ne yâr
Kurtar beni bu zulmetten efendim