Sensiz bir gecenin
bin sabahına uyanıyorum
şamatalı uykusuzluğumla!
böylece uyandığım o sabahların
siyah çarşaflarına sarılıyorum
gelmekle gitmek arası bi öksürük boğazımda...
Bu asık suratının ipi çekilmiş hali..
bu gizli efkarının, alarm çalan itirafı..
bu az sevmişliğinin çok yenilgisi nedendir?
Ne şeker kamışları, ne pancarlar
öfkeli ruhunun bereketsiz ayakları
topraklarıda küstürmüş!
hayır bekleme mavi boncuklardan!
Ben,
her sensiz gecenin,
bin sabahına uyanırken,
böylesine severken seni.