Esme!
gürleme!
lanetlenmiş topraklarımın
zelzeleli yıkılışları arsında
-hiç tanımıyormuş- gibi
bırakma beni!
gün gelir,
bugün geçer...
Ben ki zaten asılmışım kendi içimde
buhranlı türküleri adım bellemişim!
şakaklarımdaki ışıltılar
yüzümdeki yıkıntılar, yıllar değil!
kocaman yalanların içindeki
kocayan doğrular...
dün batar,
bugün doğar...
Anla beni!
mezar taşına dönüşmeden!