Bu kara yazgıdır Zilan;
Topraksız olmak, yetim kalmak yetmezmiş kimin
Sensiz de olmak kara yazgıdır kurban...
Bilisen kaç gece kaç gündüz adını sayıklamışam
İçimden atamamışam küçelerde yolunu gözlemişem
El etmişem, işmar etmişem Sen gülmüş geçmişsen Zilan...
Ne zaman büyümüşsen farketmemişem
Ne zaman ellerin büyümüş Ne zaman gözlerin büyümüş
Ne zaman bürünmüşsen kara çarşafa
Bir gözlerin görmüşem ceylan kimin vurulmuşam.
Sen gülmüş geçmişsen Zilan...
Daracık küçelere sığmamış sevdam
Seni Halil ü rahmanda sormuşam Anzılhada
Urfa kalasında Nemrut köşküne adını kazımışam
Diyarı bekirin surlarında da tarihe yazılmışsan
Sen gülmüş geçmişsen Zilan...
Şimdi gelin olisen telli duvaklı
Yine gülü misen biye? Kara Şardan gelen deli oğlan deyi misen?
Sevdanı içime gömdüm bilesen
Bu kentin ham para taşlarına sır sakladım.
Üç kuruşluk başlık parasına değer miydi Zilan...
Bilirem dahlin yoktur bu işde.
Töreler böyle demiş, yazgılar böyle çizmiş.
Kim karşı gelmiş ki sen de gelesen.
Atalar boynumuz kıldan incedir demiş...
Her şafak seninle sökerdi Zilan.
Sıcak yaz geceleri seninle eserdi.
Ben siye şiirler okurdum.
Sen biye Urfa türkülerini...
Yediveren gülleri kimin açılırdın baharla
Karakoyun deresinden çiçekler getirirdin.
Önceleri inanmamıştım sevdiğine.
Fakat anladım zamanla.
Seni yitirmek kor kimin yaktı yüreğimi; Acımı anla...
Kar ender yağardı Urfaya
Sevdamız yağan kar kimin aktı.Hatırlı misen bir de tutkumuz
Yağmurda çömçe gelin oynamaktı... Şimdi sen mi gelin olisen Zilan?
Sevgin bir yanda Töreler diğer yanda
Duydum ki KUMA olmişsen
Akar suda saman çöpü gibi çaresiz
Ve de köle kimin itaatkar,
Sessiz gidisen Oldu mu ya? ...
Kaçıncı asrını yaşamakta Harranda toprak?
Bu kenti terkediyem Zilan.
Anzılhada kutsal balıklar şahidim olsun ki,
Bu kenti terkediyem...
Yasak mayın tarlalarını,
Kaçakda kol verenleri,
Can verenleri terkediyem...
Efsunlu akrepleri, çıyanları
Urfa kalasında kenetlenen efsane şahmaranı
Kümbetlerde barınan sahipsiz insanları, terkediyem.
Körpecik bedenine uzanan hoyrat elleri itmediğin için
Yıllardır söylenen ninniyi yazgı bellidiğin için
Bu kenti terkediyem...
Bu sana son satırlarım Zilan...
Biliyem unutacaksan beni.
Unutmam deme biye
Davullar uranda unutmalısan.
Yoksa nasıl yaşayabilir insan...
Hani ağaçları çiçek açardı ya
Hani Urfa divanı çalınırdı sıra gecelerinde.
İşte ben
Her çiçek açanda nar ağaçları
Ve söylenende Urfa türküleri
Seni ve gülüşünü hatırlayacağam...
Bundan böyle cigaramda dumansın
Kaçak tütünden sarılmış...
Her içime çekişde ağun yakacak beni.
Kendini düşünmedin, beni düşünmedin
Sevdanı düşünmedin, çocuklarını düşün.
Seni tutsak, beni esrik eden töreler;
Çocuklarını da yakacak bir gün...
Bu kara yazgı değildir ZİLAN...
Topraksız olmak, yetim kalmak yetmezmiş kimin
Sensiz olmak da kara yazgı değildir kurban...
Bu çağlar boyu insanları kul eden
Bağnazlıktır ki, yıkılacak.
Bilisen ZİLAN.
Sen görmesen de
Ben görmesem de
Ceylan gözlü çocukların görecek ZİLAN...