Sevmekle orantılı ve kimseye açamadığım korkularım
Atacağım her ilk adımda çoğalan
Rahatsız edecek derecede kıpırdayan
Zaman geçtikçe şekilleri bozulan korkularım
Birilerinin gelip ışıkları yakacağı
Her şeyin bir anda düzeleceği şeyler değil
Arkasını dönüp uzaklaşmayacak kadar da masum
Gururlu korkular değil bunlar
Hayatımın ve vücudumun içerisinde kimliksiz
Çaresiz bir hastalık gibi her yanımı esir alan
İçime işleyip düşüncemi daraltan, hayallerimi azaltan
Kendime dalıp başka denizlere çıkaran korkular bunlar
Nasıl zirvedeki karlar erimeyecek kadar inatçı ya
Rüzgâr bir tomurcuk getiriverir uzak diyarlardan
Hiç haberin yok iken filizlenir avlunda
Öyle habersiz ve dibimde biten korkular bunlar
Hani saati geldiğinde sigaranı yakarsın
Yıldız kayarken içinde bir dilek tutarsın
Tutmayınca da kafana sıkar gidersin ya
İşte bir alışkanlık gibi bana yakın korkular bunlar
Yollarını bilsem de sana çıkan sokakların, gelemem
Senin için yeni bir sızı artık büyütemem
Ağlamayla geçecek arkadaşlığı sürdüremem
Benim için gözlerinden yaşlar dökülsün istemem
Yorgunum ve korkularım var benim
Bir daha da gençliğimi bu sevdaya feda edemem
Şiirlerim ile bir daha korsan umutlar dağıtamam
Senin için hüzünlü parçaları tekrar dinleyemem
Kuşlardan kanat yalvaramam yeniden, sabıkalıyım
Ah benim korkularım, düşümdeki gecekondularım
Kendimedir sınırlarım çocukça değil gururlarım
Yalandan değildir sevdam sende bıraktığım yüreğim
Bana güneşli günler getirirsen eritebilirim karları belki
Mavilenir yeşillenirim, kendime gelebilirim belki
Elimden tutarsan yeniden sevdalanabilirim belki
Yeni baştan korkmadan kanat çırpabilirim belki