Genç adamın biri,
Dermiş babasına her gün;
‘Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi
Baba itiraz eder;
‘Olmaz öyle çok dost, hakikisi
Belki bir belki de iki
Fazlasını bulamazsın gerçeğini, hakikisiniDevam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma
Karar verirler bir sınava
Dostun hakikisini anlamaya
Bir akşam bir koyun keserler ve koyarlar çuvala
Baba der ki oğluna,
`Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostunaÇuvaldan kanlar damlamakta
Sanki öldürmüşler de bir adamı koymuşlar çuvala
Dışarıdan böyle sanılmakta
Delikanlı sırtlar çuvalı gider en iyi bildiği dostuna
Çalar kapıyı o dost bakar ki bir çuval hem de kanlı
Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına
Almaz içeri arkadaşını
Böylece tek tek dolaşır delikanlı
Kendince tanıdığı sevdiği dostlarını
Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır
Evlat geriye döner ama içten yıkılır
Babasına dönerek;
‘Haklıymışsın Baba ` der
Dost yokmuş bu dünyada
Ne sana, ne de bana
Baba; `Hayır evlat `der
Benim bir dostum var bildiğim
Hadi çuvalı alda bir kere de ona git
Genç adam çuvalı sırtlar tekrar
Alnından ter, çuvaldan yine kanlar damlar
Gider baba dostuna. Kabul görür, sevinir
O dost, delikanlıyı alır hemen içeri
Geçerler arka bahçeye
Bir çukur kazarlar birlikte
Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye
Üzerine de serpiştirirler toprağı
Belli olmasın diye dikerler sarımsağı
Genç adam gelir babasına;
`Baba, işte dost buymuş' diye konuşunca
Babası; ‘Daha erken, o belli olmaz daha
Sen yarın git o'na, çıkart bir kavga
Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona
İşte o zaman anlaşılacak dostun hakikisi
Sonra gel olanları anlat banaGenç adam aynen yapar babasının dediğini
Maksadı anlamaktır dostun hakikisini
Babasının dostuna istemeden basar iki tokadı
Der ki tokadı yiyen DOST;
`Git de söyle babana, biz satmayız sarımsak tarlasını iki tokada'