Yolu yarı ettim gelme dediler.
Yolu bitirmenin arkası varmış.
Bidiğin şeyleri bilme dediler.
Yoksa susturulma vakası varmış.
Güçlünün tanımı ne çok değişmiş.
Ateşsiz bir yerde pek iyi pişmiş.
Kaplumbağa bir Çita'ya erişmiş.
Mesafeler kesen makası varmış.
Ceylan çıkmış hüzün ile meliyor.
Canavar ardından hızlı geliyor.
Bir kalbur ki güçsüzleri eliyor.
Bununda tescilli markası varmış.
Yeşil bir yaprağı poyrazlar kırar.
Yeşil yaprak tutunacak yer arar.
Bu nasıl infazdır, bu nasıl karar.
Üzerinde cellat hırkası varmış.
Zaman ne kötüymüş, iyi olmak suç.
Çığ düşmesi doğal mahsur kalmak suç.
Yüzeysellik yasal derin dalmak suç.
Yasanın ne derin zekası varmış!
Dağlar siz dinleyin size söyleyim.
Yıllar geldi geçti ben hep böyleyim.
Devran efendiyse ben de köleyim.
Onun bir tükenmez bekası varmış.
Deniz sen de kimsin okyanuslar var.
Dinlesen cahili bir alim savar.
Fırsatçı durmadan elini ovar.
Yıkıp yıkımlara bakası varmış.
Sen yalancı inci, sen yalan cevher.
Yalanla aldığın beni geri ver.
Gözler kan çanağı alın kanlı ter.
Şu feleğin beni yakası varmış.
Bilen bilmez bilmeyenler bir bilen.
Alim kesiliyor dünyaya gelen.
İster bir derviş ol istersen dilen.
Kaderin insana cakası varmış.
Sebat geldi istismara çakıldı.
Umut ateşiyle canlar yakıldı.
Tilki tık edince Aslan yıkıldı.
Gücün kurnazlıkla takası varmış.
Yücel nasıl geçmiş, nefretle geçmiş.
Terzi bu dünyayı bir garip biçmiş.
Talihim sahoştur, içimişte içimiş.
Dünya'yı başıma yıkası varmış.