Mehmet Yücel - Soyalizm Sahtekarlığı

Hepimiz az çok sosyalizm'i duymuşuzdur, kimimiz ne oldu-
ğunu bile merak etmezken, kimimiz hakkında bazı şeyler
mutlaka bilmektedir. Çıkış noktası insan olan hakça pay-
laşım eşitlik ilkesine dayalı devletci yönetim şekli olarak ad-
landırılan bu ideoloji bu özellikleri ile hiçte bağdaşmayan, tam
tersine bu özelliklerini ezip geçen bir sistem olduğunu sizlerle
paylaşmak istedim. Yukarıda yazdığım her insana cazip gelecek
süslü vaatler ile kitleleri peşine takıp zengin-fakir, işçi- patron
düşmanlığı yapan ezen- ezilen mantığı ile yola çıkan; ama kendi
kendini yalanlayan bu sistemin aslında ne kadar sahte ve sinisi bir
sistem olduğunu gerek yaşamsal gerek tarihsel gerekse siyasal
olarak yazmaya çalışacağım.

Kafanızı karıştırmamak için fazla detaya girmeden, yalın dille anlat-
maya çalışacağım bu sistem, Karl Marx tarafından yazılan Das Kapi-
tal'e (komünist manifesto) dayanmaktadır. Güya proletreya
(işçi-köylü) dikatatörlüğü olacak bu da sınıfsız toplum oluşturmakla mümkündür.Bu duruma gelmek için çeşitli yöntemler uygulanır
üretim araçları, sermaye ele geçirilir vs.vs...

19. yy da yazılan 20.yy da burjuva'nın, sanayileşmenin ve prole-
teryanın ise lafta kaldığı Bolşevik Rusya'da Lenin'in önderliğinde
ilk olarak hayata geçirilmeye çalışılan komünizm, alaksız bir yerde
alaksız bir şekilde uygulanmaya çalışılmıştır. Sosyalizm olarak da ad-
landırılan bu sistem güya kapitalizm'in yerine geçip eşit kalkınma sağ-
layacaktı. Gelin görün ki Komünist Parti'nin ellerine teslim edilen si-
yasal, ekonomik, kültürel tekel, Komünist Parti diktatörlüğü olup çıkmış
toplumsal dengeyi bozduğu gibi, belli grupları daha çok zengin etmiş
halkı kandırmıştır.Yatırımlar belli yerlere yapılmış Rus olmayan gruplar
sürgüne yollanmış, Asimle politikalrı ile ele geçirdikleri bölgelere Rus
ları yerleştirerek ırkçı ayrımcılık yaptıklarını,1990 larda bağımsızlığına
kavuşan Türk Devletleri'nden ve Rusya içinde yaşamaya çalışan
özerk Türk devletlerinden ve diğer etnik gruplardan açık açık anlıyoruz.

Çin'de Mao Zedong tarafından kurulan ve hala ayakta olan komünist
yönetim ise çoğunluğu köylü olan bir yerde uygulamaya konmuş,
Rusya gibi Marksist mantık ile alakası olmayan bir yönetimdir. Aynı
Rusya gibi kapitalizmden acımasız ve adaletsiz bir sistem olduğu, yine
orada yaşayan etnik gruplara zulmettiğini biliyoruz. Uygur Türkleri'ne
yapılan asimilasyon, katliam ve insanlık dışılıklar güya insan merkezli
kurulan bu sahtekarlığın bir başka ürünüdür.

Ülkemizde bu sahtekarlığın peşine takılarak ne zulümler yaşandığını
ne kargaşalar çıktığını bilmeyenimiz pek yoktur. Deniz Gezmiş ve
arkadaşlarının asılması bu sahtekar sistemi Türkiye'ye getirmek iste-
melerindendir. Onlar asılırken sistem işliyordu, gidip nasıl işlediğini
Rusya'da ve Çin'de görselerdi kesin vaz geçerlerdi. Halbuki buna gerek duymadılar, pembe laflara inandılar, zahmet edip gitmediler.
Bu yüzden binlerce insan öldü, binlerce insan yaralandı. Çin'de
bu sistemin şeklen de olsa yerleşmesi ve ayakta kalma sebebi
Budizm Dini, Çin'in milli yapısı ve köklü tarihidir.

Şimdi sormak gerek:

Türkiye'ye Komünizm'i getirmeye çalışanlar çoğunluğu Müslüman
olan bir toplumda bu sistemin asla kabul görmeyeceğini, bunun çatış-
ma, kavga ve zulümden başka bir işe yaramayacağını bilmeyecek ka-
dar saf mıydılar, yoksa bilerek yapacak kadar art niyetli miydiler?

Türk Milleti Demokrasi'yi bile içselleştirmekte problem yaşadığı halde
o dönemde Kominizm denince insanların aklına her türlü ahlaksızlığın
geldiği ortada iken bu kadar israrın sebebi ne olabilir?

Sosyal Demokrasi, Sosyalizm'in yanında cüce kalacak kadar esnek
bir sistem olmasına rağmen bu tür partilerin aldığı oylar ve gide gide
alınan oyların artacağına eridiği ortada. Bir kere sol diyince insanlar
kaçıyor. Sistemi oy alarak değiştirme amacında olan evrensel Sos-
yal Demokrat düşünce Türkiye de oy alamadığı gibi, değiştirme ni-
yetinde de olmadığı ortada. Sağın ekmeğine yağ sürmekten başka
bir şey yapmayan Türk sol'u saçmalaya saçmalaya bugünlere geldi.
Sosyalist diye geçinen ve halkı aptal yerine koyan Ufuk Uras gibi
sahtekarların nasıl saçmaladığını gördükçe Sosyalizm'in ismini
Dansözizm koyasım geliyor. Güya sosyalistler silah gücü ile sistemi
değiştirecekti. Siyasal Bilgiler'deki doktrinler böyle diyor. Bizde sos-
yalistler göbek gücü ile sistemi değiştirecek ya o yüzden dansözizm
hayırlı olsun.

Nazım Hikmet, 'Rusya'da Toprağı öptü' diyorlar. Peki bu önemli
şairimiz o toprağını öptüğü yerde o kadar yaşadı; o saçmalıkları gör-
medi mi? Madem gördü neden Ülkesine dönüp toprağını öpmedi,
yada dönmese bile en azından sosyalizm sahtekarlığını anladıktan
sonra bir şeyler yapmadı.


Sosyalizm meraklıları vardı bir zamanlar; içi yaşayanları yakardı,
dışı dışardan bakanları yakardı; ama hep gerçekler göz ardı, hep
mantık göz ardı....

Sosyalist kahramanlar yaratılmaya çalışıldı bir zamanlar; bunu ancak
kahramanların niyetlerini bilenler anlar.

Sosyalist özenti vardı hastalık gibi, kulaktan dolma;
gel de sinir olma, gel de isyankar olma...