Neden şanslı değilsiniz yada neden şanslısınız? Dur-
duğunuz yerde şans ayaklarınıza geldiği olmuştur.
Kuzu kuzu gelen şansı tekmelediğiniz de olmuştur.
Buna halk arasında şansı tepme denir. Oysa aya-
ğınıza gelen şans, sizin talihsiz olmanızın haber-
cisidir desem... Kolaycılığa alıştırılan insan olup
çıkarsınız desem...Siz şansı teptikçe şansınız devam
ediyorsa; o zamanda sizi korkunç bir gelecek
bekliyor dsem yeridir. Zira kişi bu saçmalığa bir
şekilde alışır, aksi durumlar onun için büyük yıkım,
büyük yanlıştır. Kişisel özellikleriniz ile bazı şeylere
kolayca sahip olsanız dahi, bu sahip olduklarınız
özellikleriniz yok oldukça yok olacaktır. Biz toplum
olarak çarpık bir yapıya sahip olduğumuz için şans
yada şanssızlıklarımız da oldukça çarpıktır. En ve-
rimli zamanlarımızı çar çur etmeye elverişli ne varsa
hemen yanı başımızdadır. Bir yere gelmek için bir
şeyler yapmak gerektiğinden çok bir yere gelmek
için nasıl bir şeyler yapılmaz psikolojisi yaygın olan
bir toplum olduğumuz da ortada. Poh pohlanan biri
olmayı o kadar severiz ki bunu adeta hastalık hali-
ne getirmişiz. Biri bize acı gerçeklerle yaklaştığı
anda ona karşı düşman kesiliriz. Böyle olunca da
gerçekte hiç olan durumumuz şişirilmiş bir balona
dönmüştür.
Gerçek iğnesi dokunduğu andan balon patlar.
Ortada ne şans vardır, ne pohlayanlar. Tersine
dönen şeyler karşısında bir şansa aranır; ama bul-
mak nerdeyse imkansızdır. Şansı yaver gitmeyen,
dünyası kararmış insanlar (burada keçiler kaçmak
üzere ayaklanmıştır) dünyası karardığı halde ışıklı
sanıp,battı balık yan gider yaşayan insanlar...(burada
ise keçiler artık kaçmıştır)
Şansın insana ne kazıklar attığını, şans saplantısı olan-
ları nelerin beklediğini anlamak için bazı tesbitler yap-
maya çalıştık. Aksilikler ile doğru giden şeyler arasında
bir illiyet bağı kurarak yaşayıp, aksilikler ile karşılaşınca
yılmamak, doğru giden şeyler üzerinden de gevşeme-
mek üzerine kurulu bir hayat dilerim.