ayağında prangalar elinde beyaz güvercin
kolları kelepçeliye nispet uçuruyor
huzur buluyor
ben buyum diyor
güya bir halt ediyor
o haliyle bile gösteriş deryasında
hayal deryasında
ırmak olsun istiyor deryalar
gidip dökülmesi gerekmiş olmayan denize
itiraz itiraz üstüne
sus diyorum kapanmıyor çenesi
bir bant arıyorum
masum yüzlü bir kız çocuğu al diyor amca
nasıl anladı benim bant aradığımı
özgürlük türküleri söylüyorduk oysa demin
dilimizde güzelim türküler yüreğimizde kin nefret
on yaşında bir kız çocuğu kadar olamadık
rezil olduk çocuğa
çocuk demin şurdaydı
sanki yer yarıldı içine girdi
daha ismini soracaktım
nerelisin diyecektim
hayat hikayesini dinleyecektim
öpecektim onu
kaybolup gitti
başka gidenler gibi
gözlerimden akan damlalar düşüyor düşüyor düşüyor
ellerim terliyor yüreğim üşüyor
özgürlük diye bir rüyadan daha uyanıyorum
anlatacak kimsem yok
yorumlayacak kimsem yok
dizelere dökülmüş kurşun gibiyim
gözlerim çakmak hayat dinamit
yakılası yıkılası
kahrolası