Ben kaç deprem gördüm.
Kaç yıkım gördüm.
Evlerim yıkılıdı, viranelerim oldu tez tez.
Baykuşlar öttü, köpekler uludu.
Eksik etmedi felek kara buludu.
Bulutların ardında kalmanın ne demek olduğunu iyi bilirim.
Acı olsada tecrübe tecrübedir.
Yaşamak ihanete, nankörlüğe gebedir.
Ekmek vermenin bedeli can vermektir.
Ekmeğimi payşatıklarım, doysun diye aç kaldıklarım;
nerdesiniz?
Ben kaç pazar gördüm, kaç kere satıldım, alındım.
Hırsız sardı her yanımı ikide bir çalındım.
Çaldılar yüreğimdekileri, ellerimdekileri.
Fareler talan etti kileri.
Sen kilersiz bir mutfak gördün mü hiç?
Sen mutfaksız bir ev düşünebilir misin?
Ya evsiz bir insan, insansız bir ev...
İstersen neferet et istersen sev.
Sevdiğini sandıklarım nerdesiniz?
Nerdesiniz ey düşünce kaçanlar.
Yalandan kucak açanlar.
Düşünce gücümü kıranlar, yaşama sevdama darbe vuranlar...
Ölmüşüm, yaşamışım kimin umrunda.
Ağlamışım, sızlamışım, akıtmışım gözyaşlarımı yüreğime;
kimin umrunda.
Çaresizliğimden menfaat umanlar.
Yavaş yavaş bitişime göz yumanlar.
Siz güya vardınız bir zamanlar.
Ya Şimdi nerdesiniz?
Ben dalgaların eseriyim.
Çırpınmaktan küser miyim?
Benim alevim eksik olmadı, eksik olmadı közüm.
Yanmak bana bir şey yapmaz gözüm.
Bana biraz anlam getirin şurdan.
Anlama hasret değilsem namerdim.
Bana biraz samimiyet alın şurdan.
Fesatlıktan bıkmadıysam namerdim.
Nerde gerzek varsa beni bulur.
Nerde saçmalık varsa beni bulur.
Kuşatılmıştan ne umulur.
Umuutlarıma prangalar vuranlar, tuzak kuranlar.
Bu, şu, o; siz ve onlar...
Nerdesiniz.
Yaşamak mı yoksa, yaşatmak mı?
Kan emmek mi, yoksa kan vermek mi?
Beklenti mi yoksa yoksa saplantı mı?
Anlamak mı yoksa anlaşılmayı düşlemek mi?
Temizlemek mi, pislemek mi?
Hangisi kolay, hangisini seçtiniz?
Bilirim hep kolay olanı seçtiniz.
Nerdesiniz diye sormuyorum, çoktan uykuya geçtiniz.