Binlerce yılı nasıl unutursun.
Azgın dalgaları asla...
Fırtınaları asla..
Buz tutmuş kulaklarım, ellerim, yüreğim.
Saplandığım umutlar...
Saplandığım duygular bilir.
Bilemezsin ben kimim.
Boz kırlara bahar gelir. sen gelmezsin.
Kış gelir sen gelmezsin.
Sen gelmeyi bilmezsin.
Ben bozkırların çocuğuyum.
Ağaçsız, dalsız, budaksız.
Yeşermeden, el vermeden, gül vermeden...
Tesadüfen, bakmadan, görmeden...
Yüzümde gülüş arama şimdilik.
Gülmek kim ben kim.
Kim olduğum kıtalarda bir yerlere yazıldır.
Yüreğinle görmüyorsan,
direnmeyi bilmiyorsan,
vuruldukça ölmüyorsan...
Bilemzsin ben kimim.
Haritalarımı kanla çizdim.
Kelle koltukta gezdim.
Güzellikler bir başka bende.
Mutluluklar bir başka.
Aşk diyince toprak gelir aklıma.
Yaratan gelir, yaratılan gelir...
Üstüne duvarlar yıkılmadıysa,
Özlemin duvarlara çakılmadıysa.
Sevgin duvarlara çakılmadıysa.
Bilemezsin ben kimim.
Güneş doğmayalı yıllar oldu.
Hatta asırlar...
Bedenler toprak oldu.
Umutlar toprak oldu.
Ben geldim diye atıldım.
Dört nala, şahlanarak.
Kesik kesik.
Eksik..
Yoksul...
Damarlarında dolaşan kan asil değilse.
Gözlerin çakmak çakmak. değilse.
Sonunu düşünüyorsan.
Bilemzezsin ben kimim.
Sen nerden bileceksin ben kimim.
Nerden göreceksin.
Bilincini almışlar.
Gözlerini oymuşlar.
Yürüyen bir hiç var karşımda bütün gücüyle.
Durağı belli, uğrağı belli.