Benim değil bu,
olur olmazı işiten,kulaklar,kafatasında asılı duran
Nice bir zamandır inanmadığım
doğan güneşin yalancı gölgesi,
yağan yağmurun sahte sağnağı,
esmeyen rüzgar,donuk sevda,yaralı sevda...
Gençlik verdiğim,gelmeyen yolcu,kapitalist solcu,
dağların süt beyaz çiçeğine bulaşan kapkara is,
diğer renkli çiçeklere; tüm renklere...
Öksüz bıraktığınız yetmedi biliyorum.
Üstüne kimsesizlik,yoksulluk,hastalık,vurulmak...
Benim değil bu kulaklar.
İnanlımazların işgal edilmiş ülkesi benim değil.
Yağmalanmış mekandan bana ne,bana ne yangın çıkmıştan.
Bir yere toplanmış hayrete dair ne varsa.
Zindan desem değil,çamur desem değil,virüs desem hiç değil.
Nedir bu göçük altında kalan adamın hali.
Nereye baksa yüz çevirirlir,
umut devrilir,dünya devrilir.
Benim değil bu kulaklar.
Bakmayın siz gözlükleri tuttuklarına; başka işe yaramaz onlar.
Ne zaman yeni bir gözlük alsam kavga kıyamet...
Sonra barışırız,asılı durmak şartı ile.
Çeker giderim ıssız yerlere.
Ne televizyon,ne magazin,ne medya pisliği akar,
ne beynimde şimşekler çakar.
İşiten bir sağır olmaya gelmiş gibiyim.
Sabırlı olun gitmeye ne kaldı şurada.
Benim değil bu kulaklar,
İlaç alamayan hasta,
haritasız,bayraksız ülke,akmayan nehir,
rakipsiz kavga,kavgasız zafer gibi.
Siperleri kazdım kazalı ne top sesi var ne tüfek,
Bana bir oyun daha oynadı felek.