Ben senin direnişini sevdim.
Yeşil gözlüm, baharım, hayat diyenim.
Umut diyenim, sevda diyenim.
Efkar kusanım, gönlü efkarlım, dağları karlım.
Yaralım...
Ne günler yaşadın, ne günler gördün.
Tetikler düştü üstüne, dolu düştü üstüne.
Çığ düştü, yetmedi dağ düştü...
Sen direniş timsali, sen eylem hükümdarı.
Sen bakışları yangınlım.
Ben senin direnişini sevdim.
Emeklemeyi sen öğrettin bebeklere.
Bir yön tuttun, yönsüzlere inat.
Bir yol vardı gittiğin.
Görülmdi pes ettiğin, bittiğin.
Tanımadıın engel, darbe, kalleşlik.
Vuruşmaktan başkası yoktu.
Çarpıştın.
Yarışmaktan başkası yoktu.
Yarıştın.
Sen bütün yarışların birincisi.
Sen direniş incisi.
Ben senin direnişini sevdim.
Hayat kokan bir viranede.
Yıkılmaya yüz tutmuşluğa...
Çakılmaya mahkum olmuşluğa...
Takılmaya mecbur kalmışlığa...
Akın akın, bölük bölük, paramparça...
Sen direndikçe dolan gözlerim.
Sen eylem eyledikçe yetmeyen sözlerim.
Ben sana tutuşurum, yanarım, ağlarım, özlerim.
Tutkuarın en kutsalı, en inanılmazı, en güzeli.
Ben senin direnişini sevdim.
Tüm direnişler hikaye.
Tüm direnişler masal.
Tilkiler, çakallar, yoılanlar, çıyanlar...
Fesat yayanlar, fitne yayanlar...
Sen gidişi terse çevirenim.
Sen dağlar devirenim.
Ben senin direnişini sevdim.
Ki direniş dediğin böyle olurdu.
Böyle vurulurdu yüzüne hayatın.
Bozulmamış yürekle, bozulmamış mertlikle.
Korkusuz, meteliksiz, eksiksiz....