Ne yani bir fincan kahve olsam,
Kırk yıl mı Sevecektin beni.
Sen ki gönül verdiğim
Damarlarımda kan misali dolaşıp
Kalbime uğrayansın
Nedir bu ayrılık bu gidiş nedir
Ben şimdi papatya olsaydım
Son yaprağımı koparmayacakmıydın
Sevmiyor deseydim eğer
Ne haddime zaten seni sevmek
Seninle bir gelecek düşünmek
Uzun nereye çıkacağı belli olmayan
Gönlüme giden yolda
Seninle el ele yürümek ne haddime
Bir çocuk düşün tek varlığı
Tekeri kırılmış oyuncak arabasıyla
Umut dolu yarınları sermaye bilen masum yüreğine
Sonra Beni düşün
Tek varlığım kırılmış hırpalanmış bir yürek
Seninle umut yarınları hayal etmek
Gönlüme helal bildiğim en büyük
Sermayem olsa gerek
Kaç gündür sesin çıkmıyor
Hani sen susuyorsunya
O bana ulaşmayan sesinde kendimi buluyorum
Kör kuyulardayım etrafım karanlık
Çıkamıyorum sen olmadan
Beni sev demiyorum
Elimi uzatıp "hadi gel" demiyorum
Ama susma
Sen sustukça yüreğimi bir çığlık kaplıyor
Evladı gözlerinin önünde kurşunlanmış
Gözü yaşlı ananın feryadı misali
Biliyorum derin uykularsın şimdi
Ben sensiz uykuyu haram kıldım gönlüme
Ve ellerim semada
Ellerim kendi kıblesine dönük
Gözkyüzü değilmidir ellerimizin kıblesi
Kalbim Kabe'ye dönük
Ve gözlerim senin hayaline
Ey Gözlerimin Kıblesi
Benim Annemden sonra yaşayan Cennetim
Nerdesin...