Küçüklüğüm genelde
Anamın köyünde
Geçerdi tatillerde
Anamın köyü
Doğası çok güzel
Yeşillikler içinde
Davraz dağının eteğinde
Bol sular içinde
Köy oluşurdu
Beş mahalleden
Aşağıdan başlar
Dağ eteklerine
Çaylar etrafından
Yükselerek giderdi
Köylüler aşağı mahalleye
Aşağı köy derler,
Yukarı mahallelere
Yukarı köy derlerdi
Tepelere çıkıldığında
Evleri görmek zordu
Yeşillikler içinde...
Çocukluğumda
Anamın köyünde
Saf ve temiz bir yaşam
Din üzerine kurulu yaşardı
İmece usulü hayat vardı
Orak ve harman zamanında
Köyün en güzel çalışmasını
Yardımlaşmayı ve saygıyı
İnsanlar arasında görürdüm
Her zaman, her an yaşardım
Büyüklerimiz yalanı tarif ederlerken
Çok kısa ve net bir şekilde derlerdi ki,
'Aşağı köyde yalan söylersen
Yukarı köyde kendin inanırsın”
Büyüdükçe, toplumu tanıdıkça
Zaman içinde olaylarla olgunlaştıkça
Bu sözün ne kadar doğru olduğunu
Yalanların zamanla doğru sayıldığını
Okulda, hayatta öğrendiklerimle
Anladım, kavradım, yaşadım
Türlü pişmanlıklar içinde
Bugün türlü sorgular içinde
Şimdi hayata baktığımda
Sanki yaşam, toplumların
Analarından ve babalarından
Eğitim ve öğrenimlerinden
Edindikleri kültürler içinde
Ürettikleri yalan sözlerle
Sonradan kendilerinin de
Doğru olarak bildikleri
Yaşamlarını yalan bilgilerle
Sürdürmeleri değil mi?
Ve hayat,
Öğrenilen, yaşanılan
Türlü bilgi ve kuramların
Zaman içinde sürekli
Yalanını insanın yüzüne
Şamar gibi vurması değil mi?
Anamın köyünde
Çok doğru sözler söylenmiş
'Sakın yalan üzerinde bulunma
Kendin bile söylesen aşağı köyde
Kendi yalanına inanırsın yukarı köyde”
Ve ben ne yazık ki ülkemde de,
Gerçeğin yalanla, yalanın gerçekle
Barıştırıldığını&karıştırıldığı&yakıştırıldığı
Gerçeklerin yalancılıkla horlandığını
Yalancılığın baş tacı edildiğini gördüm
Ve ben ne yazık ki ülkemde,
Gerçek diye yalanların yaşandığını
Yalanlarımız yüzümüze çarptıkça
Pişmanlıklarla kıvrandığımızı gördüm
Ve ben ne yazık ki ülkemde,
Her zaman gerçeklik & özgürlük diye
Çeşitli yalanlarla kandırıldığımızı gördüm…
Ve ben ne yazık ki ülkemde,
Anamın köyünde gördüğüm saflığın
Yalana, riyaya konulan uzaklığın
Modernlik ve çağdaşlık adına
Kaybedildiğini, bozulduğu gördüm
İnsandaki doğallık saflık bozulurken
Aynı şekilde doğanında doğallığının
Giderek kaybedildiğini gördüm.
Üstelik kendi bilgi ve kuramlarımıza
Her türlü insan ve dünya yalanlarımıza
Bir gün gerçekler diye inandıklarımızla
Kendi kendimizi kandırdığımızı gördüm.