Yirmidört saatimin kadınıydı
Dahası olmadığından
Gülüşünün sıcaklığında ısınırdım
Tüm kış ve sonbahar
Havalı duruşunda serinlerdim
Koca yaz
İnce uzun bacakları
Rakseder gibi yürüyüşü
Albenili endamı
Uçururdu beni fantezi diyarlarına
Pandora'nın kutusundan çıkanları
Sayardı tek tek
Ağzım açık dinlerdim,suskun
Ecemdi yere indiremediğim
Aşk atfetmekti kimi zaman
Makyajdı,sevgiliye düşlerde sürülen;
Kopan ilk fırtınanın yağmuruyla akan
Ve bir daha anımsanmayan