Başarırdı her zaman, böyle çıkartmaları,
Hissederdi önceden, fenersi kayalıkları,
İyi bilirdi, üstünde hayat olan adaları,
Yinede bulurdu, hep karşılıksız aşkları.
Kaderi karalıymış, bu usta kaptanın,
Her seferinde, oyununa gelmiş şeytanın,
Hep yalnız kalmış, ortasında deryanın,
Acısıyla dönmüş hep, yanaştığı adanın.
Bırakmıştı kaptan artık, deniz seferlerini,
Karaya kapanmıştı, bağlamıştı gemilerini,
Konuşmazdı, yazardı hep gizli sevgilerini,
Susardı, anlatmazdı hiç kimseye dertlerini.
Üç deniz kızı, yaklaşmış onun limanına,
Sıladan kopup gelmişler, kaptanı vatanına,
Oda almak istedi onları, koruma alanına,
Kaldırdı ağlarını, aldı onları kendi livarına.
Isındı kanı, unutamadı onlarla geçen anlarını,
Hatırlattılar ona hep, eski yaşadığı anılarını,
Tekrar kaleme aldı, yaşayacağı yeni acılarını,
Yazdı seyir defterine, göreceği tüm rüyalarını.
O kadar ısındı ki kanı, canı yürekten bunlara,
Okutunca, yazdığı hayallerinin hepsini onlara,
Deniz kabardı taştı, doldu bütün sular livarlara,
Dalgalara kapıldılar, aldı onları vurdu duvarlara.
Allak bullak oldu kafaları, dalgadan deniz kızlarının
Acıları bir kat daha arttı, mevcut gurbet acılarının,
Kapandığını sandılar, onlara açılan dost kapılarının,
Okuyunca etkisinde kaldılar, kaptanın hayali anılarının.
Sular çekildi, deniz sakinleşti, livarda sular durgun,
Normal karşıladı içlerinden biri, çünkü çok olgun,
Her şey bitti, onlar kaptana, kaptan onlara dargın,
Bu kaptanın karada yediği eşine rastlanmaz vurgun.
Kaptan çekildi kıyılardan, yanaşmadı oralara,
Gitmedi hiç sahile, kapılmamak için dalgalara,
Kaptan bu, duramaz uzun süre dargın sulara,
Oda darılmış sonunda, livardaki sahte dostlara.