Sen giderken, kamyon ile bu diyardan,
Bahsedeyim sana, yolda verdiğiniz moladan,
Üşüdün diye, kamyoncu seni indirdiğinde kasadan,
Babansa çıkmıştı kasaya, hiç arkasına bakmadan.
Çıktınız tekrar yola, tuttunuz gurbet yollarını,
Kamyon ağır, ağır çıkarken Bilecik rampalarını,
Kamyoncu kurcalardı, devamlı oranı buranı,
Merak ettim, ne yaptığını o anda pezevenk babanı.
Seninse, çok hoşuna gidiyordu bu kurcalamalar,
Canlanıyordu gözünde, benimle geçirdiğin anılar,
Alışıktın zaten, normaldi senin için bütün bunlar,
Biz şerefsiz olalım, onların olsun böyle namuslar.
Pembe hayaller kurarak, umutla giderken o yolları,
Bilmiyordun, sana oynadıkları şerefsiz oyunları,
Oysa anlatmıştım sana, yaşayacağın acı sonları,
İnanmamıştın, ama öğrendin yaşayınca bütün bunları.
Sen benim için bitmiştin aslında, yoktun yüreğimde,
Bunları anlattığında, yinede iki damla yaş belirdi gözümde,
Bir şey söyleyemedim sana, durmalıydım sözümde,
O anını hayal ettim, gördüm şerefsiz pişkinliğini yüzünde.