Gittin bu şehirden, boynu bükük sessiz sedasız,
Hoşça kal bile diyemeden, gittin be vefasız,
Bir günün bile geçmiyordu, evinde belasız,
Sen aslında köyü değil, beni bıraktın sevdasız.
Sanki gitmiyordun; Adeta ciğerimden parça söküyordun,
Bana inat için mi bilmiyorum, ama etrafı gözlüyordun,
Yüzünde sahte gülücükler varsa bile, içinden ağlıyordun,
Sanki gitmiyordun; Adeta yüreğimin içinde yanıyordun.
Seni gözlüyordum, ama asla sana görünemedim,
Çünkü ağlıyordum, göz yaşlarımı dindiremedim,
Yanıyorum, sana bir türlü gitme kal diyemedim,
Bir türlü seni halen, çok sevdiğimi söyleyemedim.
Yağmurdan kaçırdılar seni, ama doluya tutulacaksın,
Mutluluk arayıp sevgi diye, ateşe tutup yanacaksın,
Kurtuluş için, seni ilk seviyorum diyene kanacaksın,
Kurtuluşun yok, Ancak ölünce belki kurtulacaksın.
Biliyorum derdini, ama hiç yardım istemedin,
Hep yanlış anladın, hiçbir çağrıma kulak vermedin,
Ateş içinde kaldın, yandın, kurtar beni diyemedin,
Onun için huzur içinde, ferah, başın dik gidemedin. .