Yalnız yaşıyoruz hep, yapayalnız;
Sanki varılmaz mesafede yıldız,
İnsanların her biri diğerine;
Kar yağmış muhabbet bahçelerine.
Aşk mekânı kalp, şimdi buz harmanı;
Yüz yabancı paylaşır, apartmanı.
İnsan, dipsiz yarda duyulmaz çığlık,
Okyanus dibinde kaybolmuş balık.
Elmas kabuk ki, ruhumuzu sarmış;
Bıçak ki, geçilmez uçurum yarmış,
Babayla oğul arasına bile;
Herkes aşılmaz sur, fildişi kule.
Gölge gibi, bırakmaz peşimizi,
Teklifsizce paylaşır aşımızı.
Sahte dekor, korku anında ıslık,
Yalnızlar topluluğu kalabalık.
Mehtap ılıtırken çölde geceyi,
Kumda gezen küçücük bir böceği
Düşün… O mu daha yalnızdır, biz mi?
Otursak da ağlasak, sebepsiz mi?
Hani hep aranan eskimez gerçek,
Bizi bize acep ne döndürecek?
“Dünya küçüldü”, büyüyor yalnızlık;
Hakikat ki yalan dünyaya lâyık.
Meftun Dallı