Ne yerde nergis
Ne gökte yıldız
Ne bahar kokulu rüzgâr
Ne de başı bulutlarda
Türküsünü söyleyen bir çınar
Ne yüreğine el değmemiş bir kız
Ne bakışında papatyalar açar
Ne yüreğinde güvercin uçar
Ne yüzü çiğdem çiğdem bir yar
Ne de kuş yuvasınca sıcak
Açılmış kucak var
Ah bu şehirler, bu şehirler
Bilmem ki pür telaş nere giderler neye yetişirler
Kalçalarından kan sızan anneleriyle
Göbek bağını sokak kedilerin kestiği
Burjuvaların gavatların yavrusu
Bebeler toplanır çöplerden
Adı ‘Piç kurusu! Görünmemesine yazılmış
Nedeni niçini olmayan
Küçücük bir haber
Gazetelerin üçüncü sayfasına düşer
Sağında sarışın ve seksi
Solunda karanfil gibi esmer
Bir mankenle maskelenip
Gelir de yoluma işer
Zeus'un Ares'in Erisin katmerli deyyusu
Bu aymazlık bu sefalet bu cehalet
Nasıl uyansın aymaz oğlu Ayhan
Nasıl duysun satılmış oğlu Seyhan
Bu yoksulluk bu ihanet bu kan
Yüreğine yel
Ellerine el değmemiş
Sütüne su katılmamış
Veda busesini saklarken yanağında
Nasıl aysın
Dağların kızı Reyhan
Kavgalarını
Sevdalarını
En saf duygularını
Haramiler basar oğulların kızların
Hesap ve fesat defterleri
Saklanır levhi mahfuzda
Nasıl dayansın duymaz oğlu Şahan
Sokak sokak iz sürer namussuzun şahı
Ne deyyus günahından nadim
Ne de iblis zulmünden pişman
Yevmili mahşere mi kalır mazlumun ahı
Ah bu şehirler
Bu şehirler
Emeği ziyan
Ekmeğinde kan
Yüreklerinde kin
Gözlerinde titrer çakmak çakmak isyan
Caddelerine, yapayalnız insanların aktığı nehirler.
Havanı da
Davanı da
Düşünü de
Gülüşünü de zehirler.
Heyhat ki heyhat
Keklik de kendi soyuna düşman
Sahte gülücükler
Kahpe kahkahalarıyla
Çeker avcının menziline kavmini
Histerik çığlıklar atan mühreler
Ah bu şehirler
Bu şehirler
Ekmeği nar
Sevdası kan
Kucağında doğmuş yoksuluğun
Kuşun kurdun secde insan
Yavrunun yavuklunun yüreği kanar
Kim kırdı
Posta güvercinlerinin kanadını
Neden asiye çıkarırlar
Sürüye uymayan güvercinin adını
Bir karabasandır çökmüş üstüne
Bir kara duman
Bu nasıl zaman
Bu nasıl kahır
Bu nasıl kader
Bu nasıl ölçü bu nasıl ayar
Ah bu şehirler, bu şehirler
Bilmem ki pür telaş nere giderler neye yetişirler
Kimin kimden ne haberi var.
Oy havar
Yürü be aslanım yürü
Sefaletten öte zehir
Sevdanın kavgasından özge şiir
Zalimin kucağında hayır mı var