temmuz yırtılıyor yazın ortasında
küçük padişah ölmüş. ağlıyor alkolik lalası.
bach dinliyor benim karanfilim
dürbünlü tüfeğimin kabzasında verlaine'in
parmakizleri.
düşürüp kırıyorum cam makasımı.
hüzünlü bir şeyler çalıyor akordeonla eski mevsim.
polisiye bir aşk bizimkisi
polisiye bir caz dinlediğimiz
erken yaşlanır terkedenler
erken ölür ellerini ellerden alıp da gidenler
yakışmaz ayrılık
yakışmaz ihanet
sarıl bana
sarıl bana
beni sana davet et!
temmuz yırtılıyor yazın ortasında
gümüş çocukların birbirlerini seyretmekten
utandıkları bir yerlerde. sen! bana artık
rimbaud deme! büyük bir buz kalıbı içinde
sonsuz uykusunda köpek yüreğim!
arkama bakmadan öleceğim.
bir melek tıraş edecek saçlarımı
bir cin yıkayacak beni özsuyuyla
tertemiz entarilerimi giydirecekler sonra
gitmeme izin verme!
vals bitiyor
çiftler öpüşüyorlar usulca
usulca pelerinini açıyor sis
usulca dönüyor baş
zehirli içkimi uzatıyorum karşımdaki
satranç ustasına.
bir tarot destesinde buluyorum vesikalık resmimi
hangi kaderle çıkıyorsun karşıma
-karşım: nedir ki ellerim-
nasıl bir mutluluk mutluluğun
nedir senin sevdalarının kılavuzu
ödüllü bir hanımefendi gibi giriyorsun düşüme
talan ediyorsun
yakıyorsun
rüyalarım yanıyor
o zaman
ben de düşürüp kırıyorum cam makasımı
yalızlar bahçesinde
çiçeğiburnunda çiçeği topluyorum
peradaki bütün ampuller kırmızı
tramvaya binmiyor sokak sokak kendi
çocukluğumun troleybüslerini arıyorum
bir satyr'le sevişmemle başlıyor
çağımın gerisinde kalan hatıralarım
o zaman
bach dinliyor benim karanfilim
temmuz yırtılıyor yazın ortasında
başkalarının aşk mektuplarında buluşuyoruz.
yoruluyorum seni sevmekten
düşürüp kırıyorum cam makasımı.