korkularımı tatmin eden bir et parçası gibi yükseliyor yerden
küllü köküyle,
sararmış koltukaltlarında geceleri kentleri saran mavi ışık
ve nöbetçi bir sevgilinin keçe kalemle alelacale
yazılmış, yarısı terden silinmiş telefon numarası.
-öncesi, diye soruyorum, nefesim çürük kağıt kokuyor
-öncesi, tende durmazki... diyor, ben
ağustos böceği orospusuyum, çabuk unutulurum!
kadın, bu: yüzyıllık bir şarabın mantarı olmaktan yorgun
parmaklarımı sarkmış memelerine düğümlüyorum
sayılarını yitirmiş bir hedef tahtası gibi vücudu!
ağzına, karanlıkta, taşa sarılı bir mesaj gibi düşüyor
dudaklarındaki camı kırarak dilim...
tarz acemisiyim, aşk acemisiyim, düş acemisiyim.
on yedisindeyim:
-hikayen, diye soruyorum, gencim, geçmişsizlikten ürküyorum,
-hikaye, hayatta durmaz ki... diyor, ben
ölümsüzlük bahanesiyim, çabuk kururum!
kadın, bu: kalçalarını yerleştirirken kasıklarıma yeniden
ayın acımasızca çektiği çaresiz deniz suyuyum...
-deminki ilkti, diye fısıldıyorum, gülümsüyor.
-benimki son değil!
ilk'le son değil'in arasındaki bu delik deşik gürültü
örtüyor o korkunç kerhanedeki 'ortodoks' görüntüyü.
arkadaşlar dışarda bekliyor.
hepsi annem.
ben erkek oldum.
gerisi sırra kadem.